Aristoteles, Metafizikde söyle der; insanlar bilgisizlik durumundan kurtulmak için felsefeye yöneleli, bu amaçlarinin pratik kazançtan çok anlama oldugu açikça görülüyor. Sadece anlama gereksinimi; bilgi, bilgelik sevgisi bu olsa gerek. Insani ve evreni sorgulama ve anlama yolculugu olan felsefe Ilkçag’dan itibaren bizi bilgilendirerek, her seyi merak etmemizi; her seye süpheyle bakmamizi saglayarak önemli bir pedagojik islev de üstlenmistir. Bu anlamda felsefe tarihinin aslinda insani, evreni anlamamizi saglayan bir pedagoji tarihi oldugu söylenebilir. Eski çaglardan günümüze kadar birbirini izleyen dönemleri, bu dönemlerin toplumsal özelliklerini, degerlerini, iliskilerini degerlendirirken mutlaka döneme hakim olan felsefe/felsefelerden; filozoflarin problemlerinden hareket etmekteyiz. Aslinda tüm bu olgularla felsefe arasinda sürekli bir etkilesim vardir ve bu karsilikli etkilesimi iyi anladigimizda dönemleri, toplumlari, evreni ve insani çok daha dogru, objektif degerlendirme; dogru bilgilenme sansimiz da artacaktir. Çalismada Ilkçag’dan baslayarak Ortaçag, Rönesans ve Aydinlanma Dönemlerinin felsefesi/felsefeleri, dönemlerin sosyal yapisi; siyaseti, bilimi, egitimi, dini ve sanati ile birlikte irdelenirken felsefenin ve bu olgularin karsilikli diyalektik iliskisi vurgulanmaktadir. (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2009
Sayfa Sayısı
482
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054282463
Ortalama Değerlendirme »