Yaşamanın İmkânsızlığı Üzerine Bir Diyalog
“Anlam zorbalığı da nedir?”
“Şunu demek istiyorum: Anlamak elbette önemlidir, baktığın, içinde birlikte yaşadığın şeylere anlam vermek, onlarla anlamlı bir ilişki kurulabildiğine inanmak ve bu şekilde kendi varlığına da tesadüfle oluşmadığına inandığın mutlak ve sarsılmaz bir anlam vermek. Ama işte, yaşamın her safhasında, hem içinde yaşadığın dünyaya hem dışına fırlatılmış olduğun Doğa’ya ve hem de insan uğraşı olarak kültürle insanlaştırmaya çabaladığın yeryüzüne anlamsızlık ihtimalinden korkarak anlam dayatmak bir tür zorbalığa giriyor. İnsan bunu kendisinin varoluşun merkezinde olduğunu varsayarak yapıyor. Oysa anlamak/anlamlandırmak değildir mesele; mesele kabul etmektir. Olduğu gibi, nasılsa öyle olarak kabullenmek ve sonra kabullendiklerinle dolaysız, önyargısız iletişim kurmak demek, karşılıklı konuşmak demek, karşılıklı söyleşmek demektir. Anlama ısrarı, anlamadıklarımızı gözardı etme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor bizi. Esas olan, işte bu nedenle, anlamak değil, kabul etmektir bence. Tüm varlıkları oldukları gibi, ne eksik ne fazla, kabullenmek.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yılı
2021
Sayfa Sayısı
80
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786254056840
Ortalama Değerlendirme »