Ebû Zer evlenmis ve mescidden ayrilarak kendi evine yerlesmisti. Evine gelip gidenler evde hiçbir sey göremeyince esyalarin nerede oldugunu soruyordu.– Esyalarimizin güzel olanlarini gönderdigimiz bir evimiz var, diye cevapliyordu Ebû Zer.– Neden hemen o eve tasinmiyorsun öyleyse?– Çünkü evin sahibi bizi dâvet etmiyor.Ebû Zer adama bakiyor ve devam ediyordu.– Eger benim bildiklerimi bilseydiniz, hanimlariniza kulak verip evlerinizi esya ile doldurmazdiniz. Allah’tan hep beni meyvesinden istifade edilen bir agaç olarak yaratmasini istedim.– Böyle olmasi senin dünyadan nasibini almana mâni mi?– Rasûlullah demistir ki: “Ebediyyet yurduna inanan ama aldatici dünya için çalisip çabalayan birine ne kadar sasarim!”…– Ya Rasûlallah, yolda yalniz basina yürüyen bir adam var!Müslümanlardan biri gördü Ebû Zer’i.– Ebû Zer olmali, dedi Rasûlullah.Yolcu kampa yaklasiyordu. Gerçekten de Ebû Zer idi gelen. Rasûlullah:– Allah Ebû Zer’e merhamet etsin. Yalniz yürür, yalniz ölür ve yalniz hasr edilir, buyurdu.…
Ortalama Değerlendirme »