"Kimseye kendini göstermek istemiyorum artik" dedi pasajin girisindeki ayna. "Her bakis benden bir sey götürüyor." Anlamaz baktigimi görünce derin derin soludu, "Içlerini de görebiliyorum nicedir, önümde duran çürük cevizlerin…" dedi. "Yansittigimsa bambaska, cilali suretler…"Hayat denen sonsuz deryada, degerlerin azgin dalgalar arasinda yer degistirdigini bir aynanin gözünden yansitirken ne ögretmektir derdi yazarin, ne sanat yapmak... Git gide büyüyen, göz alan kâgit hisirtilarinin altindaki yaranin fotografini çekmektir amaci, buz daginin dev kütlesine ulasmak... Zeytin karasi asklardan, su yesili dostluklardan, rengi sari, tadi yesil iliskilerden geçenlerin sesine kulak veriyor; kan kirmizi nar serbetidir hayat onlara göre. Çatalcali, kirmizinin bin bir tonunu katar satirlarina, kiyi hikâyelerinde. Ak güvercinin kanadindaki kara lekeden sual eyler, hangi uçama-ma-larin izi oldugunu. Yerçekimine karsi koyamayanlarin yok olup gittigi bir dünyada güçsüz kanatlarin tüylerini firçasiyla çogaltir, sözcükleriyle besler. Çatalcali hikâyelerinin sonuna gelindiginde nokta acitir, biçak kesigi gibi… Oysa asil orada baslamaktadir hikâyelerinin yolculugu, okurun zihninde henüz dogmus gibi, büyüyüp serpilecekmis gibi…(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
152
Kapak Türü
-
ISBN
9789944611602
Ortalama Değerlendirme »