“Bu Kral Olaf!” diye haykiran askerler, hemen küçük bir tekneye dolusarak denizdeki figürü kurtarmak üzere ilerlemeye basladilar. Fakat Uzun Yilan’in güvertesinde kalan Einar Eindridson, gözlerini denizin üzerinden ayirmamisti. Git gide azalmakta olan gün isiginin elverdigi kadariyla, Kral Olaf’in kalkaninin denizde yüzüyor oldugunu fark etti. Kalkanin üzerindeki haç isareti göz kamastiran bir sekilde parliyordu. Bu sirada tekne de denizdeki yüzücünün yanina varmisti. Fakat söylenenlere göre kurtarilan kisi Kral Olaf degil, Kolbiorn Stallare idi. Bu haber üzerine herkes gözlerini denizde yüzmekte olan kalkana çevirdi. Parlayan haç, dalgalarin hareketiyle deniz üzerinde inip kaliyordu.Bu gelismeden sonra, kimse Kral Olaf’a ne oldugunu ögrenemedi. Fakat kralin akibetiyle ilgili etrafta dolasan çesitli rivayetler vardi. Bu rivayetler arasinda en fazla inanilana göre, kral suya atladiktan sonra zirhini çikartmis ve kalkaninin altina siginarak bir süre yüzmüstür. Deniz üzerinde bir süre bu sekilde ilerleyen Olaf, birkaç gün sonra da Roma’da bulunan bir köye ayak basmistir. Herkes, içten içe bu söylentinin gerçek olmasini umuyordu. Bu umudun ayakta tuttugu Norveç halkinin çocuklari büyüdü ve birer yetiskin oldu. Aradan uzun yillar geçti... Fakat Muhtesem Olaf, Norveç’e bir daha ayak basmadi...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Seyhun Kıpçak
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2014
Sayfa Sayısı
224
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059011334
Ortalama Değerlendirme »