Yeniçerilerinin içinde yetişmiş, Osmanlı fütuhatının her birinde imzası olan Yeniçeri askerinin kıymetli ve sanatkâr evadı Mimar Sinan, fetih ordularının birçok suları aşması için yaptığı köprüler, muhasara vasıtaları, çeşmeler, mescitler, camiler, kemerler manzumesine kendisinin deyimiyle ustalık eserim dediği Selimiye Camiini Edirne şehrinde yedi senelik bir çalışmadan sonra meydana getirmiş dünyanın en büyük kubbesini havi Ayasofya Camiinden bu imtiyazı alıp ondan iki arşın daha geniş bir kubbeli Selimiye Camii meydana getirmiştir. Şimdi yeri gelmişken halk arasında anlatılan bir hikâyeyi anlatalım, kim ki bundan bir ders çıkara...
Mimar Sinan; Camii şerifi bitirmiş, açılışını yapmak üzere Padişahın geleceği günü beklerken caminin etrafında geziyordu. İki çocuğun bir minareye bakıp kendi aralarında konuştuklarını tekrar bakıp birtakım işaretler yaptıklarını görür, yanlarına yaklaşır ve sorar:
Çocuklar o minareye bakıp, bir şeyler konuşuyorsunuz, acaba ne var?
Çocuklar cevap verir:
-Abe amca görmez misin de şu minareye yamuktur. Mimar Sinan sükûnetle bakar ve bir göz aldanması olduğunu anlar.
-Peki evladım ne tarafı doğru eğri? Diye sorar.
Çocuklar ihtilafa düşmez ve ikisi de:
-Ta şu tarafa!
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
128
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059011457
Ortalama Değerlendirme »