Osmanli Devleti’nin klasik döneminde devlet yönetiminin kendine has özellikleri vardir. Yönetim yapisi monarsi olmakla birlikte kanun bilincinin yerlestigi, adaletin esas alindigi bir gerçektir. “Osmanli Tarzi” diyebilecegimiz bürokratik yapilanma, Fatih dönemine kadar geleneksel usuller içersinde gelismis iken, bu dönemden itibaren kanunnamelerde daha sistematik bir hale gelmistir. Devsirme ve bir nevi lonca sistemiyle bürokraside liyakat esas alinmis, Fatih Kanunnamesi’yle üst bürokrasinin kariyer çizgileri belirlenmistir. Devlet yönetiminin merkezilesmesine paralel olarak yazismalari yürüten “kalemiye sinifi” gelisme göstermistir. Iç ve dis sebeplere bagli olarak Osmanli Devleti’nin gerileme sürecine girmesiyle II. Mahmud döneminden itibaren köklü idari reformlara girilmis, bürokraside özellikle Tanzimat sonrasi bati tarzi düzenlemeler yapilmistir. Fakat bu düzenlemeler ekonomik sartlara bakilmadan, milletin gelenekleri ve egitim altyapisi düsünülmeden yapildigindan basarili olamamistir. Bu nedenle bürokratik yapi, batidakilerin kötü bir kopyasi seviyesine düstügünden, istenilen sonucun alinmasi bir yana, bir uydulasma derecesine düsülmüstür. Böyle de olsa bugünkü idari yapilanmanin köklerini Tanzimat öncesi ve sonrasi reformlarda aranmasi gerçegi açiktir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2013
Sayfa Sayısı
330
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789944083218
Ortalama Değerlendirme »