Ankara’nin Dökülcek köyündendir Yasar Oglan. En çok dedesini sever bu dünyada. Dedesi Elvan Çavus da yaman bir ihtiyardir hani. Dayanamaz haksizliga. Sözünü sakinmaz hiç kimseden, ipe götüreceklerini bilse de. Bir de Gülnare’sinin sevdasi daglar Yasar Oglan’in yüregini; ama en çok kekligine tutkundur o. Kirda bulup “elcik” ettigi bir kekliktir bu. Kafesini açip salsa da, birkaç gün sonra bulur evin yolunu, yalniz koymaz Yasar Oglan’i.Gerek Dökülcek gerek civar köyler Amerikalilarin av alanidir o dönemde. Yabandomuzu avlar bir kismi, bir kismi da keklik diye tutturur. Günlerden bir gün, Yasar’in babasi Seyit bir Amerikali avciyla tanisir. Daha ilk görüste vurulur Yasar’in kekligine bu Amerikali. Seyit de, kâh çevrenin baskisiyla kâh kendisine is bulur umuduyla, gizlice aldigi kekligi gidip Amerikali’ya hediye eder. Yasar Oglan’in yüregi dayanmaz buna. Tabii Elvan Çavus’un da... Kekligin pesinden, her seyi göze alip, Ankara’nin yolunu tutarlar. Iste asil bundan sonra, insanin insana yaptigi zulüm neymis bizzat yasayarak görürler...Fakir Baykurt bu romaninda, kayirmaciligin, haksizligin, ahlaksizligin, hukuksuzlugun alip basini gittigi bir memlekette, biri genç biri yasli iki yüregin her seye ragmen nasil dogrudan, güzelden ve adaletten yana atabildigini anlatiyor bize.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
346
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750404368
Ortalama Değerlendirme »