Yüzyilin aski! Üstelik gerçek...
“Münevver titreyen elini yavasça O’nun eline birakiverdi. Elini simsiki kavradi eli. Siki ama nazikçe… Öyle nazik bir tutus ki, sanki yavru bir kusu avucuna alircasina… Incitmemeye özen gösterir gibi… Üstelik bu ayaz kis gününde, nasil olabiliyorsa sicacikti elleri. Yumusak, güven verici… Basini kaldirdi, bakti Münevver. Gözgöze geldiler. Kehribar rengi gözleri vardi!..”
Ask biraz kehribara benzer aslinda...
Bir agacin özsuyu gibi insanin dogasinda vardir...
Reçine diye yüzüne bakmadigimiz o sey, yillar boyunca binbir mevsimi yasar, en sert rüzgârlarda savrulur, en vahsi yagmur taneleriyle dövülür, en sicak günesle isinir, en soguk karla kaplanir... Sonunda ise sahane bir renkte çok degerli bir tasa dönüsür. Adina o zaman kehribar derler…
Askin kehribar hali herkese nasip olmaz. Çünkü sabir gerektirir. Emek gerektirir. Hosgörü gerektirir.
Vefa gerektirir. Reçineyi mücevher yapan zorlu süreçte ellerinizi simsiki kenetleyip durabiliyorsaniz eger, boynunuza kehribardan kolyenizi isik isik bir nisan gibi takarsiniz.
Kehribar askin ta kendisidir...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
10. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
352
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059841306
Ortalama Değerlendirme »