Tüm insanlarda ortak olani, hiçbir zaman eksik olmayan fenomenleri insanin varlik kosullarindan hareket ederek ortaya çikarmak insan felsefesinin, felsefi antropolojinin görevidir, “insan nedir?” temel sorusu etrafinda insani hayati olus halinde, biyopsisik bütün içinde ele alarak ve varlik dünyasinin tüm katmanlarinin insan denilen varlik alaninda tasindigini bilerek onu kendine özgü fenomenler temelinde arastirmak T. Mengüsoglu’nun baslica ugrasisi olmustur.Mengüsoglu insanin varlik kosullari olarak belirledigi fenomenleri su sekilde siralar: Bilen, degerleri duyan, tavir takinan, önceden gören, önceden belirleyen, isteyen, özgür, tarihsel, idelestiren, kendisini bir seye veren, çalisan, egiten ve egitilen, devlet kuran, inanan, sanatin yaraticisi, konusan, biyopsisik bir varlik olarak insan. Bu sekilde sadece insanin varlik alanlarindan, ögelerinden yola çikan insan felsefesi onun kozmostaki yerini gene ona özgü fenomenler dâhilinde arastirir ki ontolojik temellere dayanan antropolojinin baslangiçlari Kant’a dek uzanir.Insan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi için degil, hayata yansiyan, hayatla ilisigi olan, gücü ve etkinligi artiran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak degerlendiren Mengüsoglu için bu felsefe ayni zamanda ontogenetiktir. Yani dünyamiz ve insan kozmik bir varligin parçasidir ve bu kozmik varligin bütününün etkilerinin disinda degildir. O bu düsüncelerini agirlikli olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler’in görüsleri ve tartismalari etrafinda gelistirir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
536
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055063740
Ortalama Değerlendirme »