“Bilgenin oynadigi rol, dümdüz ve uçsuz bucaksiz bir aynanin oynadigi roldür: Gerçek üzerine derin düsüncelere dalmaz o, ama Gerçek ona yansir, onun bilincinde yansir ve kendine özgü diyalektik yapisi içinde Bilgenin betimleyici söylemiyle kendini açiga vurur (ve bu betimleyici söylem, Gerçegi çarpitmaz).“
“Hegel, dinleyici-filozof-tarihçilerin ilkiydi. Ve bundan ötürü, bir felsefi yöntem olarak düsünülen Diyalektigi bir yana birakabildi. Böylece, tarih boyunca gerçeklesen diyalektigi, gözlemlemekle ve betimlemekle yetindi ve kendine özgü bir diyalektik ortaya koyma gereksinimi duymadi. Bu diyalektik ya da Filozoflarin ’diyalogu’, ondan önce gerçeklesmisti. Dolayisiyla Hegel’in, bu diyalektigin ’deneyimini’ yasamaktan ve sentezlesmis son sonucunu tutarli bir söylemle betimlemekten baska yapacagi bir sey yoktu.“
Hegel’deki varolusçu yani ilk kez seslendiren, onun yönteminin diyalektik degil betimleyici oldugunu israrla belirten Alexandre Kojeve, geleneksel felsefi yaklasimlarin ötesinde bir degerlendirmeyle soluk kesiyor.
Selahattin Hilav’in Kojeve’in ünlü Hegel’i Okumaya Giris adli kitabindan seçerek yetkin ve titiz bir çalisma sonucunda Türkçeye kazandirdigi metinler, okura Hegel’in “ruhuna“ yaklasma olanagi sunuyor.
(Arka Kapak)
IDéEFIXE’nin Notu: Kitapta, ’Tinin Fenomenolojisi’nin ilk alti bölümünün özeti de yer almaktadir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Selahattin Hilav
Kağıt Cinsi
3. Hamur
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
280
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750802324
Ortalama Değerlendirme »