“Bu insanlar firavunun lanetiyle mi vahsice katledildiler? Eger öyleyse...“ Emerson cümlenin burasinda ara verdi. Insanlar gözlerini kirpmadan ona bakiyorlardi. “Eger öyleyse ben laneti üzerime aliyorum! Iste beni yere yikmalari ya da kutsamalari için Tanrilar’a meydan okuyorum. Ölülere, Öteki Dünya’nin yolunu gösteren çakal basli varlik, soylu ve güçlü yüce Anubis, Osiris’ten olma ve Isis’ten dogma yüce Horus...“ Yüzünü kor haline gelmis sönmekte olan atese döndü... Ayni anda sönmekte olan ates gökkusaginin renklerini saçarak gürler gibi bir ses çikardi. Kalabaligin arasinda bir ugultu koptu. Birkaç saniye kadar mezarin girisi halka halka sari dumanin arkasina gizlendi. Duman dagilmaya baslayinca, ... sari gözleri kor gibi parlayan dev bir siyah kedi ortaya çikti. ... Boynunda mücevher isli bir tasma vardi. Yakut ve zümrüt taslar atesin solgun isiginda isil isil parliyordu. Bastet son derece sinirliydi. Duygularini çok iyi anliyordum. Kafeslenmis, kutulanmis ya da çantaya tikilip kaçirilmis, sonra da korkunç kokulu dumanlarin içine sokulmustu. Aksirdi ve ön patisiyle burnunu kasidi. Sonra ates gibi parlayan sari gözleri Emerson’a çevrildi. Korktugum basima geldi. Ondan sonra, yillarca civar köylerde masal gibi anlatilacak mucizelerin en büyügü geldi. Kedi agir agir, antik Misir’da savas, ölüm ve yikimin disi aslan Tanriçasi Sehmet gibi Emerson’a dogru yürüdü. Iki arka ayaginin üzerine kalkti, pençeleriyle Emerson’un paçasina tirmandi ve basini eline sürttü. Amelia Peabody’nin Eski Misir maceralari devam ediyor...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Nazan Tuncer
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2006
Sayfa Sayısı
390
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789753295505
Ortalama Değerlendirme »