Gelisme ve ögrenme, yasamin birbirinden ayrilmaz nitelikte iki temel boyutunu olusturur. Baska bir anlatimla bu iki sözcük, insan yasaminin en özlü anlatimidir. Yasam, insanin dogumdan baslayarak ölümüne dek kendi iç dünyasinda ve onu çevreleyen dis dünyada yaptigi yolculugun adidir. Bu güzel, acili ve gizemli yolculuk, her zaman daha mutlu ve üretken bir varolus biçimine ulasmak amaciyla yapilir. Ancak yasam yolcularinin tümü, sevgi ve güvene, baska bir deyisle mutluluga ulasamazlar. Çünkü çogu kez yasam adina bize dayatilan dar görüslülük, kati kuralcilik ve bencilliktir. Kendi gerçegimize ve özgün dogamiza yabancilasmayi tanimlayan bu çürüme süreci, bizi yasamaktan alikoyar. Oysa yasamak, hemen yanimizda masum bir çocuk gülüsü sadeligiyle, bize göz kirpmaktadir. Fakat gerçekte çocuksu bir cosku içinde yasanmasi gereken yasami zorlastiran, yine insanin kendisidir. Insan yasamin en yüce deger oldugunu unutursa, varligini “büyük davalara“ adar. Yasamin kendisine adanmamis bir yasam ise, asla gerçek bir yasam olamaz. Kitabi yazarken bilimsel gerçekligi yer yer romansi yer yer siirsi bir anlatiya dönüstürerek aktarmaya çalistim. Ya da söyle diyelim; yüregimle yazdim, beynimle yazdim... Kendimi yazdim... Veya sizi, yani insanlari... (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2008
Sayfa Sayısı
341
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786058558090
Ortalama Değerlendirme »