Dünya sandığımız kadar büyük mü? Zaman gerçekten doğrusal mı akıyor? Peki Hacırahmanlı köyüyle Hobbitköy’ün arası sanıldığı kadar uzak mı? Ali Yağan, “bütün doğu, bütün batı, bütün kuzey ve bütün güney ilahi bir heyecanla yeniden doğacaktı,” derken Pessoa’yla Karacaoğlan’ın, Borges’le Sait Faik’in karşılıklı birer kahve içme ihtimalinden mi bahsediyor? Habba, Siranuş, Azizlili Mehmet Efendi, Şeref… Ali Yağan’ın “mazisi üç beş dakikalık” karakterleri, “tınısı İsrafil kış masalları içinde” bazen kaçıp bazen ileri atılıyor; incinseler de yaralarıyla, yükleriyle, omuzladıklarıyla kendilerini aramaya devam ediyorlar. Onun öykülerinin omurgasını işte bu gözüpek arayış ve yeryüzünün bütün hikâyelerine duyulan tutkulu merak oluşturuyor.
“Aynalardan geçip gelmiştik buraya. Öyle olduğunu sanıyordum. Kapılardan, salonlardan geçtim. Az gittim, uz gittim. Dere tepe düz gittim. Durdum. Baktım. Onun bıraktığı yerdeydim.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
104
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786257014304
Ortalama Değerlendirme »