“Yazar ne bir ögretmen, ne bir akraba ne de basindan geçenleri anlatan biridir. Yazar bir arkadas, size kimsenin söylemedigi, anlatmadigi seyleri dile getiren çok özel ve biraz da gizemli bir arkadastir. Uzlasmanin ve adaletin oldugu bir dünyada, daha iyi kosullarda büyümeniz içindir yazdiklari.” 1926, Venedik dogumlu yazar, henüz 6 yasindayken “farkli-öteki” olmanin ne demek oldugunu anladi. Hekim ve yazar babasi Corrado Tumiati’nin fasist siyasi yönetimle çok ciddi sorunlari oldu. Annesiyle babasi ayrildi. Lucia annesiyle, erkek kardesi babasiyla kaldi. 13 yasindayken, insanin annesinin Yahudi olmasinin ve irkçi yasalarin sonuçlarina katlanmanin da ne demek oldugunu anladi. Annesi Maria Luzzatto ile uzun süre saklanarak yasamak zorunda kaldi. Ana-kiz direnis mücadelesine katildi, savasin bitiminde 1945’te annesi ölünce, Lucia babasinin yanina Floransa’ya döndü. Üniversitede edebiyat bölümünde egitimini sürdürdü, Pinokyo’nun yazari Carlo Collodi üzerine hazirladigi tezle mezun oldu. Yetiskinler için eserler vermekle birlikte özellikle gençler ve çocuklar için yazdi. Iki çocuk annesidir.Denizin Dibindeki Ev, yazarin kendi babasina duydugu kirginligin, yani kendi hayatindan bir kesitin izdüsümü olarak da okunabilir. Yazar, kendisiyle yapilan bir söyleside babasiyla ilgili sunlari söyler: “Ondan söz etmek benim için kolay degil. Sevgi, saygi, hayranlik kadar acili ayriliklar, zor bir çocukluk da var ama bunlarin ardindan hayat ve iliskimiz daha sakin seyretti.” Anne-baba ayriligi onun için yeterince zor olmustur. Diger yandan annesinin Yahudi olmasi da hayatlarini zorlastirmis, Ikinci Dünya Savasi sirasinda ana-kiz direnis mücadelesine, erkek kardesi Andrea da direnisçilere katilmis ama babasi özgürlük mücadelesine katilmadan sehirde kalmayi seçmistir. Bu, Lucia Tumiati için ikinci büyük darbe olmustur. Gençligin verdigi hosgörüsüzlügün, olgunlastiginda yerini daha anlayisli olmaya biraktigini, bir yetiskin olduktan sonra, babasina ve seçimlerine daha sogukkanlilikla bakabildigini söyleyen Lucia Tumiati onun otoriter ve çok konusmayan, iletisim kurabilmek için sevecenlikle yaklasilmasi gereken biri oldugunu, onu yazdiklari araciligiyla daha iyi anladigini ifade eder. Denizin Dibindeki Ev, Tumiati’nin ana-kiz saklanarak yasadiklari dönemin bir simgesi sayilir. Kitabin kahramani Stella suyun dibinde annesiyle birlikte yasayan küçük bir kizdir. Karada yasayan, baska bir evliligi ve çocuklari olan babasi onu kendi dünyasina çagirmaktadir. Stella’nin iki dünya arasinda yasadigi gel-giti, bir seçim yaparken ne kadar zorlandigini anlatan bu kitap, özgürlük ve “öteki” olmak üzerine çarpici bir anlati. Tumiati, Ikinci Dünya Savasi’ndan bugüne kadar çocuklar ve gençler için yazan büyük yazarlardan biridir. Italyan yazarin kitaplarindaki temel ögeler özgürlük, “farkli-öteki” olmak ve “dünya”yla sürekli diyalog halinde olmaktir. Bir baska önemli Italyan yazar Gianni Rodari’nin yakin arkadasi olan Lucia Tumiati, “Yazar ne bir ögretmen, ne bir akraba ne de basindan geçenleri anlatan biridir. Yazar bir arkadas, size kimsenin söylemedigi, anlatmadigi seyleri dile getiren çok özel ve biraz da gizemli bir arkadastir. Uzlasmanin ve adaletin oldugu bir dünyada, daha iyi kosullarda büyümeniz içindir yazdiklari.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Filiz Özdem
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
160
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750826009
Ortalama Değerlendirme »