Onun yasadigi dönemde, Italya’da Mussolini, Almanya’da Hitler, Iran’da Sahlik, Arap devletlerinde emirlik veya krallik, Bulgaristan’da krallik, Yunanistan’da krallik, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi’nde diktatörlük varken; Mustafa Kemal Atatürk, 1923’te Türk Ulusu’na Cumhuriyet yönetimini getiriyordu.
“Efendim, sizin için diktatör oldugunuzu söylüyorlar. Ne dersiniz?” diye soran bir yabanci bayan gazeteciye; “Eger ben diktatör olsaydim, siz bana bu soruyu soramazdiniz” diye cevap veriyordu…
Iste Mustafa Kemal Atatürk’ün düsünce yapisini inceleyenler, onun sadece bir olayin ya da bir düsünce akiminin izleyicisi olmayip, degisik bir düsünceye ve kendine özgü bir bileskeye ulasmis oldugunu belirtmistir. Nitekim Atatürk’ün kendisi de hangi yazarlari okudugu ve esin kaynaginin ne oldugu yolundaki bir soruya; çok okudugunu ancak her seyi elestirerek okudugunu ve esin kaynaginin da Türk Milleti oldugunu söyleyerek cevap vermistir.
Konuskanligi, sakaciligi ve hosgörüsü ile çevresinde sürekli bir sevgi çemberi yaratmistir. Ulusunun gönlünde yarattigi bu sevgiyle, sagliginda oldugu kadar ölümünden sonra da kusaktan kusaga anilarda yasamaktadir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
336
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059900225
Ortalama Değerlendirme »