Nefeslerimizi tuttuk beklemeye basladik. Içimizden “Insallah askerler duymaz” diye dua ediyorduk. Ama öyle olmadi; çok geçmeden nöbetçi askerin sesini duyduk:
“Kimdir o!” Osman Aga, 1670’lerin baslarinda, günümüzde Romanya’nin batisinda yer alan Temesvar’da dünyaya geldi. Asker bir babanin çocugu olmasi nedeniyle kale muhafiz birliginde görev aldi ve kisa zamanda yükselerek genç yasta birlik zabitleri arasina katildi. Daha on sekiz yasinda genç bir odabasi iken 1688 senesinde Avusturyalilara esir düstü.
Bu yillar, Ikinci Viyana Kusatmasi’nin ardindan gelisen ve 1699 senesine kadar sürecek olan Osmanli tarihinin en firtinali dönemlerindendir.
Esirlik günlerinin büyük kismini Viyana’da geçiren Osman Aga, oldukça macerali bir kaçistan sonra 1700 senesinde kurtularak memleketine dönebildi ve eski görevine iade edildi. Daha sonra vilayet tercümanligi yapti, Avusturyalilar ile yapilan sinir görüsmelerinde yer aldi.
Avrupa’da da çok iyi taninan ve birçok kez yayimlanan “Osman Aga’nin Hatiralari”, tarihî bir kaynak olmasinin ötesinde, 17. yüzyil insanlarinin zihniyeti, yasayisi, devletler ve toplumlar arasi iliskileri gibi tarih kitaplarinda pek yer almayan insani bilgileri vermesi açisindan çok sevilen ve incelenen eser olma özelligindedir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
200
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054921607
Ortalama Değerlendirme »