Düsünce tarihinin belki de en önemli belirlemelerinden birisi “bilgi güçtür” yargisidir. Insanoglunun Dünya yüzüne atildigi andan itibaren bu sözün bilinciyle hareket ettigini söylemek olanakli olmamakla birlikte, yasamda kalmayi ve yüzyillar ötesinden bugüne varligiyla birlikte tasidigi maddi-manevi kaliti, bilgiyi üreten bir bilincinin oldugunu ve Dünya’yi paylasmak durumunda kaldigi diger canlilardan bu yönüyle ayrildiginin en önemli göstergesi olarak karsimizda durmaktadir. Onbinlerce yil öncesinde barinmak için kullandigi magaralarin duvarlarini büyük bir incelik ve begeni duygusuyla yendigi hayvanlarin resimleriyle süslemeye basladigi andan itibaren, artik yeryüzündeki serüveninin yeni bir evresine geçmis oluyordu. Bu aklini kullanarak çevresini kontrol altina almasini saglayacak araçlari yapmaya basladigi evredir. O yüzden bilim tarihi uzmanlari bilimi “çevresi üzerinde kontrol kazanan insanin davranis kalibi” olarak tanimlamaktadir. Bu bilimin birçok tanimindan birisi olmakla birlikte, yukarida deginilen gerçeklige vurgu yapmasi bakimindan degerli bir belirlemedir. Çünkü magaranin karanligindan, aydinligin konforuna kendisini tasiyan insanin, aslinda içinde yasadigi dogayi daha iyi tanimasi sonucu önce onun bilgisini elde ettigi ve ardindan bu bilgilerden yararlanarak daha güvenli, daha rahat yasama olanagina sahip olmayi basardigi anlasilmaktadir.
Iste Bilim Tarihi adli bu çalisma baslangicindan günümüze kadar bilimler alaninda ortaya konulmus gelismelerin öyküsünü zamandizinsel ve olgusal olarak sergilemek için kaleme alinmistir. Kitapta bilimsel gelisme süreci Bati ve Dogu kültür çevrelerindeki gelisimi dikkate alinarak ele alinmakla birlikte, özellikle alaninda seçkin bir noktaya ulasmis ve hakli bir ün kazanmis olan bilim adamlarinin basarilarinin tanitilmasina ayrica özen gösterilmistir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yılı
2014
Sayfa Sayısı
430
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786058558021
Ortalama Değerlendirme »