Hatiralarin solmayan çiçegi kalbimizde ve aklimizda durmadan açar. Bir söz, bir jest, bir bakis, bir tereddüt, umulmadik zamanda açan veya kapanan bir kapi, sevinçli veya hüzünlü bir haber, akip giden ömrün, bazen dönüm noktalari olur. Anilar bazen, kayboldu denilen yer veya zamanda önümüze çikar. Düsmanliklarin üzeri küllenir, dostluklar unutulmaz. Insani, düsmaninin attigi tas degil, dost zannedilenin firlattigi gül yaralar. Gül yarasi gönül yarasidir. Ömür bu yaralari bazen tamir edebilir, bazen edemez. Sair ne demis: “Yorulmaktir köhne dünyayi tamire çalismak.“
Hizmet, merhamet, sifa dagitmak bir hekimin sahip olabilecegi en önemlli özelliklerdir. Arastirmak, yeni bulgu ve bilgilere ulasmak bir ilim adaminin aranilan özellikleridir. Hassas ve seven bir kalp, duyarli ve görebilen gözler bir saire yakisir. Bu özelliklerin hepsi Hüsrev Hatemi’de vardir. Üstelik “devasa“ bir hafizaya sahiptir. Sohbeti ve nükteleri, bilhassa hekimligi ile aranilan kisidir. Nev’i sahsina münhasir bir insan... Kalabaliklar içinde yanliz insan, sair, hekim, ilim adami. Bu kisiden yarinlara hatiralari da kalmali idi.
Iste kaldi.
(Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2010
Sayfa Sayısı
470
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789759950927
Ortalama Değerlendirme »