Sinemada da yönetmenler birikimlerinden beslenerek, kurdukları dünyalarda anlamın keşfini izleyici ile paylaşır. Kimi yaşadığı toplumsal olayları ve olguları arka plana yerleştirirken, kimileri de kültürel değerlerini yeniden kompozisyonlarına yansıtmayı “birikimlerini” dışa vurmayı yeğler. Bergson’a göre sinemasal anlatımda, uzam ve süre arasındaki karşıtlık yerini “Geçmişin şimdi de saklanması ve birikmesi” olarak madde ve belleğe dönüşür. Bu bağlamda, sinemada imgelerin saflığı, yönetmenin düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Sinema modern dünyanın kendini ifade ediş biçimidir.
Sinemada yönetmenler şölenin sahibi olarak zevklerin, beğenilerin peşinde, öncelikle ekiplerini sonra izleyicileri maceradan maceraya sürüklerler. Sinema, gündelik hayatın sosyolojisinin tartışıldığı ve üzerinden farklı çözümleme yöntemleri ile anlam ve anlatımların tartışıldığı sinemasal bir bilimdir. Yedinci sanat olarak da adlandırılan sinema, sanatsal akımların, kişilerin etkileşim kurduğu bir alan olarak yönetmenlerin yol göstericiliğinde izleyicisini aydınlatmaktadır.
Sanat, bilim ve felsefe kendilerini düşünce üretme mekanizmaları üzerinden gerçekleştirmektedir. Düşüncenin üç büyük formunu, sanat, bilim ve felsefeyi tanımlayan şey, her zaman kaosla kapışmak ,bir düzlem çizmek, kaosun üzerine bir düzlem çekmektir. Her birine kendine has yöntemlerle evrenin içinde bulunan bilinmezleri ortaya çıkarmayı hedefler (Deleuze ve Guattari)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
232
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786257881159
Ortalama Değerlendirme »