“Zafer değil sefer” yahut “muvaffakiyet değil hareket” ifadeleri sonuca ve hedefe ulaşıp ulaşmamaya bağlı kalmadan yola koyulmayı, harekete geçmeyi, her hâlükârda insanî sınırlar içinde yapılabilecekleri sonuna kadar yapmayı ifade ediyor. Seyr ü seferin, yolun ve hareketin bizzat kendisi sonucun, zaferin, muvaffakiyetin en azından bir parçası olmak itibariyle zaten baştan bir neticedir.
Akar suya umman çoktur. Yunus Emre’nin “Dağ ne kadar yüce olsa yol onun üstünden aşar” mısraı da bunu anlatıyor. Dağlarda tükenen patikalar, bir yerden sonra nefesi kesilen, ümitsizlik ve bedbinlik karanlıklarında boğulan yolcular elbette vardır. Ama bu tâli bir meseledir.
Bir de “hiçbir yere ulaştırmayan yol” var. Burada yolun amacı kendisidir, kendindedir, başkasında, başka yerde değil. Yol başka bir şey için kat edilmez. Yol ile varılacak menzil bir diğerinin şümulü dâhilindedir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
1. Hamur
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2019
Sayfa Sayısı
416
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789759959654
Ortalama Değerlendirme »