Nice asırlar sonra Ana Yurt Asya’dan [Türkistan] bir Tanrı eri doğdu. Adı doğduğu il ile anılır oldu. Türkler ona Ata Yesevi [Ahmet] adını verdiler. Türkistan’da Atalar töresini devam ettirip, mânâ [tasavvuf] okulundan her bir yöne mânâ erleri olan Alperenlerini yetiştirip gönderen o idi. Anadolu’ya gelip gönülleri fethin yanında, o günün şartlarında gözünü daldan budaktan sakınmaz, meydanda düşmanla göğüs göğüse savaşan bu Alperenleri idi. Onlar Ata Yesevi’nin halifeleri idiler...
İşte böyle bir Atanın mânâ soyundan Anadolu’ya yerleşmiş, Tapduk Emre derler bir mânâ sultânının adı duyuldu ve o dergâha bel bağlamış: Kendisinden önceki evliyâların vârisi, sonra gelenlerin ise çıralarını tutuşturdukları, evliyâların merkezi olan, Tanrının nefesi Türkmen Kocası Yûnus’un meşâlesi tüm Anadolu semâlarını kapladı. Yûnus’un nefesleri gönülleri ana vatanları olan Tanrı’ya yol gösterici ve O’na bağlayıcı oldu. Onun nefesleri bir yerde okunsun da dinleyenlerin gönülleri Tanrı ile dolu olmasın! Bu duyulmuş şey değildi…
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Şamua
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2017
Sayfa Sayısı
1116
Kapak Türü
Ciltli
-
ISBN
9789944332538
Ortalama Değerlendirme »