“Alevi topluluklar ne yazık ki artık kendilerini kendi kurucu ilkeleri ve Yasa u¨zerinden okumak yerine, bunları bir yu¨k gibi deneyimlemekte, onun yerine Kırmızı’nın metin boyunca ifade etmeye çalıştığı devlet takıntılı bir yeniden inşanın peşinde koşmaktadırlar. Bir yandan devlet takıntılı bir inşanın peşinde koşarken, aynı anda devletle mesafelenme refleksinin varlığıdır trajediyi anlamlı kılan.” -Ayhan Yalçınkaya
İnsan hakları kuramlarının imkânlarıyla Aleviliğe bakmaktan ziyade, Aleviliğin tarihsel deneyimi u¨zerinden insan hakları kavramına ve kuramlarına bakıyor bu kitapta Hu¨seyin Kırmızı. İnsan hakları, hak ve yasa kavramlarının sağlamasını yapıyor. Böylelikle, iktidar ve devlet kavramlarının da bir sorgulamasını yapıyor. İnsan ile devlet arasındaki ilişkiyi, insan ile “yu¨ce olan” arasındaki ilişkiyi du¨şu¨nmeyi derinlere inerek kışkırtıyor.
Kitapta bu evrensel tartışma, Aleviliğin tarihsel bilgisi içinde dolaşarak yapılıyor: Buyruk yazmaları, yasanın devletsiz “organı” olarak Alevi topluluğu, cem, pirlik-mu¨rşitlik-dedelik…
Yasa ihlalinin, “ceza” statu¨su¨nden affedilemeyecek ağır bedeli olarak dar ve du¨şku¨nlu¨k, özel bir ilgiyle tartışılıyor.
Yasa’dan Buyruk’a insanı anlamlandırma etrafında bir tarihsel ve du¨şu¨nsel arayış…
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2021
Sayfa Sayısı
158
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750530371
Ortalama Değerlendirme »