Osmanli tarihçiliginin meshur isimlerinden Franz Babinger’in tabiriyle Osmanli Imparatorlugu’nun kader irmagidir Tuna. Aziz hatirasi, mânevî dünyamizda bütün canliligini hâlâ muhafaza eden; ve tam da bu sebeple Türkler için dünyadaki bütün nehirlerden daha farkli bir anlami olan, tarihimiz boyunca sinirlarimizda akan bütün nehirleri adeta kendi adinda eriten bir ulu nehirdir Tuna. Fetih anlayisi üzerine kurulu Türk imparatorluk siyasetinde, sinir kavrami yoktur desek mübalaga etmis olmayiz. Ancak 18. yüzyilin ilk çeyreginde Belgrad’in elden çikmasi Âlî Türk devletinin muhayyilesinde sinir kavraminin sekillenmesine yol açar. Sinir; yani muhafaza edilmesi, terk edilmemesi gereken yer. Iste bu sinir, o dönemden itibaren Vidin Kalesi olmustur. Imparatorluk kalelerinin kürsüsü, Rumeli’nin Kilidi’dir Vidin Kalesi; imparatorlugun savunma kalkanlarinin en canlisi, en nazlisi… Prof. Dr. Mahir Aydin’in Bulgaristan’in baskenti Sofya’daki, Cyril and Methodius National Library’de bulunan, 11.000 sayfa civarindaki Vidin Sicil Defterleri’ni kullanarak yayina hazirladigi bu kiymetli çalisma, imparatorluk çarkinin isleyisini deyim yerindeyse göz hizasindan ve Vidin Kalesi üzerinden açikliyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
232
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051552576
Ortalama Değerlendirme »