Bu tür tartismalardan Vanessa ile ben, arkadaslari olacak kisilerle ilk kez tanisan üniversite ögrencilerinin alacagi zevki alirdik. Booth’larin ve Maxse’lerin dünyasinda beyinlerimizi fazla çalistirmamiz istenmezdi bizden. Buradaysa salt beynimizi kullaniyorduk. O persembe aksamlarinin cazibesinin bir kismi, sasirtici derecede soyut olmalarindan geliyordu. Nedeni, sadece Moore’un kitabinin hepimizi felsefe, sanat, din üzerinde konusmaya yöneltmesi degildi; atmosferin asiri derecede soyut olmasiydi. Adini verdigim genç adamlar, Hyde Park Gate’in kabul ettigi anlamda “terbiyeli” degildiler. Bizim iddialarimizi da kendilerininki kadar sert elestiriyorlardi. Nasil giyindigimizin de, güzel görünüp görünmedigimizin de farkina varmiyorlardi. George’un ilk yillarda, görünüsümüz ve davranisimiz konusunda sirtimiza yükledigi o muazzam yükümlülük ortadan kalkmisti. Artik davetlerden sonraki o korkunç iskenceye ve “Çok hos görünüyordun” sözüne katlanmak zorunda degildik. Bell, Strachey, Hawtrey ve Sydney-Turner’in dünyasinda bütün bunlarin ne önemi ne de yeri var gibiydi. O dünyada, konuklar gittikten sonra yayilip oturdugumuzda yapilan tek yorum “Görüsünü çok iyi savundun” olurdu; ya da “Bence saçma sapan konustun.” Muazzam bir basitlestirmeydi bu. Bu kitapta yer alan metinler, Woolf’un hayattayken yayimlatmadigi, dosyalarda kalmis, terekesinde bulunan otobiyografik yazilari. Yasasaydi, hep yaptigi gibi mutlaka üzerlerinden tekrar geçer, bir kitap bütünlügüne getirirdi. Yine de Varolma Anlari, ölümünden sonra yayinlanmis en önemli kitabi olma özelligini koruyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
İlknur Özdemir
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
3. Basım
Basım Yılı
2019
Sayfa Sayısı
252
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059799362
Ortalama Değerlendirme »