Küresellesme… Özellikle 80’li yillarla birlikte kendisini hemen hemen her alanda hissettiren yikici, tahrip edici bir rüzgar… Küresellesme süreciyle birlikte, ekonomik alanda görülen tahribat bir yana, sosyo-kültürel anlamda da daha çok azgelismis ülkeleri, yoksullari, kisacasi tabanda yer alan tüm olusumlari alasagi eden bir kasirga… Bu çalisma, küresellesme olgusu hakkinda, görünenin ötesinde birseyler oldugunu göstermeye yönelik, toplumsal-kültürel alanda yol açtigi sonuçlari algilamaya yönelik bir çabadir. Küresellesmis bir dünyada yerel kalmanin zorluklari bir tarafa birakildiginda, yerellesme hareketlerinin de küresel olan herseye karsi koyma adina verdikleri mücadele, ironik bir sekilde, küresel sürecin bir parçasi haline gelmistir. Z. Bauman’in dedigi gibi: “Küresellesen güçler, saltanat günlerini yasiyor, bunun bedelini de yerellige çakilip kalmis zavallilar ödüyor. Küresellesme bu dengesizlik üzerinde duruyor.” Küresellesmenin iletisim alaninda yarattigi tahribat ve baskalasim ise, bu çalismanin odaklandigi bir alt alan… Küresellesme denen olgu, her geçen gün tüm hegemonik unsurlari araciligiyla, uluslararasi iletisim alanini tahrip etmeye ve kendi konumunu pekistirmeye devam ediyor. Bu süreçle birlikte, medya ürünleri daha genis sinirlar içinde dolasirken, ulus asiri medya holdingleri giderek devlesiyor ve medyadaki yapilanma daha merkeziyetçi bir hale geliyor. Merkeziyetçi bir yapiya bürünen medyanin öncelikli amaci ise, hep daha fazla büyümek ve daha çok kisiye ulasarak etkisi altina alabilmek…
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hm. Kağıt
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2013
Sayfa Sayısı
280
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055708580
Ortalama Değerlendirme »