Yeni Osmanlilardan Jön Türklere degin uzanan tarihsel-toplumsal süreç, sonu devrime çiksin ya da çikmasin, bir “devrimci hareket” idi. Bu süreçte, Türk siyasi düsüncesi iki temel damara ayrildi. Ittihat ve Terakki Cemiyeti’nde örgütlenen pozitivizm ile Tesebbüs-i Sahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti’nde (daha sonra bu gelenekten Ahrar ile Hürriyet ve Itilaf Firkalari’inda) örgütlenen liberalizm. Bu partilerin birbirleri ile olan gerilimleri daha ziyade ülke yönetim seklinin merkeziyetçi mi yoksa adem-i merkeziyetçi mi olmasi gerektigi noktasinda yogunlasti. ITC’nin merkeziyetçi anlayisina karsilik Prens Sabahaddin adem-i merkeziyetçilik kavramini öne sürdü. Bu kavram, Ittihatçilar tarafindan ülke bütünlügü açisindan ciddi tehditler tasidigi düsünüldü. Tartismalarin bir baska sebebini, Prens Sabahaddin’in örgütsel tabaninda Ermeni Ihtilâlci Cemiyetler, Katolik Kilisesi ve Rum Patrikhanesi ya da özellikle Ingiltere gibi emperyal Batili devletlerin de yer almasi olusturdu. Incelemede, bu baglamda, mesrutiyetin II. kez ilaniyla sonuçlanacak olan süreçte, Prens Sabahaddin örneginde, liberal-devrimci düsünce ve hareket tahlil edilmeye çalisilmistir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2008
Sayfa Sayısı
416
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789755335933
Ortalama Değerlendirme »