Toplumsal sorunlari açiklamak ve bu sorunlara çözümler getirmek iddiasiyla Bati’da gelisen bir bilim olarak sosyolojiye, o dönem türlü sorunlarla karsi karsiya kalan Osmanli Devleti içerisindeki problemlere çözüm arayisi içinde olan aydinlarin ragbet göstermesi kaçinilmaz bir durumdu. Bu aydinlarin basinda gelen Ziya Gökalp, Türkiye’de sosyolojiyi -o zamanki adiyla içtimaiyat- kurmus, Comte-Durkheim çizgisinde kalarak pozitivist sosyolojinin temsilcisi olmus bir mütefekkir idi. Gökalp, bu çözüm arayisi içinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel degerleriyle Bati’dan aldigi bazi degerleri kaynastirarak bir senteze ulasma çabasina girdi. Düsüncesinin temelinde, “Türklesmek, Islamlasmak, muasirlasmak” gayesi yatiyordu. Gökalp, bu gaye ugruna konferanslar vermis, farkli edebî türlerde eserler kaleme almis, farkli gazetelerde birçok konuda makaleler yazmis, ilmî arastirmalar yapmis, Türkiye’de bilimin gelismesi için büyük bir gayret sarf etmistir. Millî edebiyatin kurulmasi ve gelismesinde de önemli bir rol oynayan, siyasi ve toplumsal konularda sayisiz makale kaleme alan, bir dönem Diyarbakir milletvekilligi yapmis Ziya Gökalp’in sosyoloji anlayisi, Türkiye’de 1940’lara kadar, neredeyse tek egemen sosyoloji ekolü olmustu. Gökalp benimsedigi sosyoloji anlayisi ile Türk tarihi, millî edebiyat, siir, roman, bilim, felsefe, içtimai hayat, toplumsal yapinin bilimsel yöntemlerle incelenmesi, is bölümü gibi konulara egilmis ve görüsleri ile Türk sosyal biliminde ve edebiyatinda bugünlere kadar etkisini göstermistir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
175
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051214443
Ortalama Değerlendirme »