Muhammed ibn Münevver’in, dedesi Ebu Said’in menkibelerini anlattigi bu eser, yazildigi günden itibaren önemini korumustur.Ebu Said, tasavvuf tarihinde çok ender rastlanan derin bir ruhani hayat yasayan ve yasantisini çevresindekilere etkili bir biçimde yansitan bir sûfîydi. Tasavvuftaki çizgisi Bayezid Bistamî, Hallac-i Mansur ve Ebu’l Hasan Harakanî’ninkiyle hemen hemen ayniydi. Zor bir mücahede ve riyazetten ve çileli bir hayattan sonra ask ve vecd merkezli bir tasavvuf anlayisini yaymistir. Çesitli vesilelerle sema meclisleri düzenlemis, musiki dinlemis ve dinletmistir. Özellikle devlet adamlari, esnaf ve tüccarlarla da iyi iliskiler kuran ve onlarin saygilarini kazanan Ebu Said’in bölgedeki nüfuzu da günden güne genislemistir.Bu eser, kendi dönemine kadar yazilan menakib kitaplari içerinde en önemli ve en ayrintili olanidir. Hem bir sûfînin nasil olmasi gerektigi hem de sosyal hayatin renklerini yansitmasi açisindan çok zengindir. Ziyafetler, kisiler, toplumsal katmanlar, siyasi olaylar, ulema ve tekke mensuplarinin iliskileri vb. birçok konuya deginilir. Dolayisiyla bu eser, Islâm toplumlarini yüzyillarca etkileyen tasavvuf düsüncesinin pratik hayattaki yansimalarini göstermesi açisindan Sarkiyatçilarin erken kesfettikleri eserlerden olmustur.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
368
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789759957544
Ortalama Değerlendirme »