“Bütün o agir zamanlarda, iç-avluya bakan odanin pencereleri önünde otururken, gizlice Istanbul’a dönmeyi, o zamanlar babanin canli varliginin doldurdugu bu evde, sana ait olan arka odada yasamayi, kent ne denli yikima ugramis olursa olsun, onun bagrina siginmayi, seslerini duymayi, kokularini almayi, orada, orada kalmayi düslüyordun. Yillarinin elinden alinmis olmasi degil, böyle derin bir özlemdi seni yikan...Buralardasin iste. Dönüp dolasip ayni yerlere geliyorsun. Bütün gezintiler, yolculuklar, baska kentlere biraktigin yasam parçalari, hepsi, hepsi ayni yere açiliyor. Bütün yolculuklar ayni yere variyor. Bütün bu yolculuklar, seni hep ayni yere getiriyor. Bu Visby kentinde bulunmus labirentte oldugu gibi, dolasiyorsun, dolasiyorsun ayni yere variyorsun. Ufkun uzakta oldugu, kuslarin denizin üzerinde, havada, dönüp durduklari, bu sessiz, serin iklimlere.”Yitirilmis bir kent, romanin kahramanina, yitirmis oldugu her seyi animsatiyor. Bulundugu her kent, ona gençligini biraktigi, ait oldugu kenti hatirlatiyor, eski bir sevgiliyle paylastigi kisa yolculukta. Yasam bir metafora dönüsüyor. Asklar da yitiyor. Demir Özlü siirsel bir dille içsel bir yolculugu anlatiyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2011
Sayfa Sayısı
118
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789944756891
Ortalama Değerlendirme »