Yasamin hizini kesen, yükselisini engelleyen her seye "hayir"; yasamayi hizlandiran, yükselten her seye "evet" der Nietzsche . Yanlislar, aldanislar yasamanin gelismesine yardim ediyorsa onlara da "evet" der. Buna karsilik Schopenhauer, "Ama daha çok yasama, daha çok aci demektir, yasadiginca aci çekersin.", dediginde Nietzsche ona "Iyi ya! En yüce daglar, en derin denizlerden çikmistir; en derin sevinçler en derin acilardan dogar ‘diye karsilik verecektir. Nietzsche`ye göre yasam, yalnizca kaosun içinde bir istisna degil ayni zamanda bir "hata"dir. Yani belki de hiçbir zaman meydana gelmeyecek olan ve tesadüfen olusmus bir durumdur yasam. Evrende tüm güçler mutlak kayitsizlik içerisinde sonsuzlukta yuvarlanip dururken canlilar varoluslarini sürdürebilmek için belirli bir çaba göstermek durumundadir. Bu da bir "güç istenci" gerektirir. Yasama "istegi" evrenin içinde bulundugu kaosa bir karsi durustur. Dogadaki her sey amaçsiz, ahlaksiz ve degerlere sahip olmaksizin en uzun varolusu hedefleyen bir güç istenci içerisindeyken biyolojik gelismisligi sonucu bilinç ve düsünme gibi niteliklere sahip olan insan bu güç istencini içine döndürebilir, olumsuzlayabilir, onu isaretlerle insa edebilir ve hatta bir "öteki dünya" yaratarak onu ret bile edebilir.-
Friedrich Wilhelm Nietzsche 15 Ekim 1844 - 25 Agustos 1900) Alman filolog, filozof, kültür elestirmeni, sair ve besteci. Din, ahlak, modern kültür, felsefe ve bilim üzerine metafor, ironi ve aforizma dolu bir üslupla elestirel yazilar yazmistir. Nietzsche´nin kilit fikirlerini Apollon-Dionysos ikiligi, perspektivizm, Güç Istenci, "Tanrinin ölümü", Üstinsan ve bengi dönüs olusturur. Felsefesinin merkezini olusturan sey, kisinin coskun enerjisini sömüren her türlü ögretinin, toplumsal olarak ne kadar geçerli olursa olsun sorgulanarak "hayatin evetlenmesi"dir.[4] Hakikatin degeri ve nesnelligi üzerine yürüttügü kökten sorgulamasi, genis çapli yorumlarin odagini olusturur ve etkisi özellikle kita felsefesi geleneginde varolusçuluk, postmodernizm ve postyapisalcilik da dahil olmak üzere devam etmektedir.Nietzsche kariyerine felsefeye dönmeden önce klasik filolog (Yunan ve Roma metin elestirmeni) olarak basladi. 1869 yilinda yirmi dört yasindayken, Basel Üniversitesinde klasik filoloji kürsüsüne, bu yeri alan en genç kisi olarak atandi. 1879 yazinda, hayatinin büyük bölümünde kendisine dert olacak olan saglik sorunlari yüzünden istifa etti.[5] 1889´da kirk dört yasinda zihinsel yetilerinin tamaminin yitimiyle sonuçlanan bir çöküs yasadi. Çöküsü sonralari, üçüncü devre sifilis hastaliginin neden oldugu nadir görülen bir genel pareziye yoruldu, fakat bu teshiste soru isaretleri vardi.[6] Nietzsche kalan yillarini annesinin 1897´de ölümüne kadar annesinin, 1900´de kendi ölümüne kadar kizkardesi Elisabeth Förster-Nietzsche´nin bakiminda geçirdi.Bakicisi olarak kizkardesi, Nietzsche´nin el yazmalarinin idareciligini ve editörlügünü üstlendi. Förster-Nietzsche, taninmis bir Alman milliyetçisi ve antisemitist olan Bernhard Förster ile evliydi ve Nietzsche´nin yayimlanmamis yazilarini, kocasinin ideolojisine uyarlamak üzere, Nietzsche´nin belirttigi, antisemitizm ile milliyetçilige sert ve bariz biçimde karsi çiktigi görüslerine genellikle ters düsecek biçimde yeniden düzenledi. Förster-Nietzsche´nin yaptigi degisiklikler nedeniyle Nietzsche´nin adi, sonralari yirminci yüzyil bilim insanlari Nietzsche´nin fikirlerinin yanlis yorumlanmasina karsi harekete geçmis olsalar da, Alman militarizmi ve Nazizm ile birlikte anilir olmustur. (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
287
Kapak Türü
-
ISBN
9786059869485
Ortalama Değerlendirme »