Leyla’ya sormuslar:- “Sen mi Kays’i daha çok sevdin; yoksa o mu seni?” Kara gözlü, kara saçli, kara benli Leyla iç geçirdi, üzüldü:- “Dostlar, bu nasil bir soru, bana böyle bir soruyu nasil sorarsiniz?! Elbette ben onu sevdiginden daha çok sevdim...”- “Iyi ama Leyla, o senin için deliye döndü, çöllere düstü, adi Mecnun’a çikti ve kurtlarla, kuslarla konusur oldu...”- “Iste bakin, o gitti, bana olan askini ona buna anlatti, ben ise aha suracagimda, kalbimin içinde onun askini saklayip durdum, hiç kimseyle ne paylastim, ne kimseye dert yandim. Simdi siz karar verin, o mu beni daha çok sevmis, ben mi onu?!...” Mecnun kurtlarla, kuslarla konusarak anlatmis sevdasini, Leyla susarak yasamis büyükaskini. Duygularini bedeninde en agir ama bir o kadar da essiz tasimis. Susarak anlatmis özlemini, sevgisini, bekleyisini... Gözyaslarinda susmus, çigliklarinda susmus.Konusarak mi anlatilir hep anlatilmak istenilenler, sustugunda ifade edemez mi insan kendini? Sustugumuzda gözlerimiz baslamaz mi konusmaya? Gözler anlatmaz mi kalpten gelen kimi zaman gri, kimi zaman siyah ve kimi zaman da beyaz sözleri.Ruhumuzun derinliklerinde tasiriz susabildigimizdeki asaleti. Dilin ucuna gelen onca sözü bizi esir almasin diye o derinliklere kilitleriz. Konusmanin verdigi tada, susarak serbet katariz.Iste bu yüzdendir ki konusmak kadar sus-manin da asaleti ve serefine ermek büyük bir sanattir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
222
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055413576
Ortalama Değerlendirme »