Collingwood, felsefi görüslerini, farkli bilgi türleri arasinda kurmaya çalistigi bir birlik arayisi üzerine temellendirmistir. Kendi döneminde, insan için en temel deneyim biçimleri olan sanat, din, bilim, tarih ve felsefenin birbirleriyle hiç ilgisi olmayan bilgi türleri olarak görülmesi, Collingwood için, kabul edilemez bir durum olmus ve bu nedenle, bütün yapitlarinda bu soruna bir çare bulmak istemistir.Speculum Mentis, Collingwood’un, sanat, din, bilim, tarih ve felsefeye iliskin görüslerini ayrintili bir biçimde dile getirmis oldugu yapitidir. Bu kitapta, Collingwood, deneyim formlari olan, sanati, dini, tarihi, bilimi ve felsefeyi, diyalektik bir formlar skalasi haline getirmektedir. Bundan amaç, günümüzde herhangi bir insana yararli olabilecek tek felsefe yapma tarzinin, insan deneyiminin baslica formlarinin elestirel olarak gözden geçirilmesi oldugunu göstermek ve buna bagli olarak, felsefi olarak kavranabilecek yeni bir Insan Dogasi Incelemesi’ne girismektir.Collingwood için, ilke ve yöntemleri doga biliminkine benzetilerek tasarlanan bir “insan dogasi bilimi” önerisi, özellikle 17. ve 18. yüzyillarda, doga biliminin kendi ilke ve yöntemlerinin yeni yeni gelistirilmis ve dünyanin sorusturulmasinda yeni yeni kullanilmaya baslanmis oldugu bir dönemde ortaya çikmis eski bir öneridir. Ona göre Locke da, Hume da, Kant da, insan dogasi bilimiyle insanin anlama yetisinin ne oldugunu anlamakta ve insan zihninin kendisi hakkinda bilgi edinmesi sorununu çözmekte basarisiz olmuslardir.Speculum Mentis, bu sorunu çözme girisimidir ve bu yönüyle, Collingwood’un düsüncesinin altyapisini olusturan bir temel kitap olma niteligi tasimaktadir.
Ortalama Değerlendirme »