Bir ilmin bagimsiz olabilmesi için kendine özgü konusunun bulunmasi yaninda, kendine özgü metodunun olmasi gerekir. Bu baglamda sosyoloji 19.yüzyilin sonlarindan itibaren felsefenin düsünme metodundan farkli olarak, gözleme dayali arastirma metodolojisine sahip olmustur. Feodal toplum yapisinin yikilmasi, Fransiz Ihtilali ve sanayi inkilabi ile baslayan süreçte ortaya çikan sosyal olay ve olgular, sosyolojinin bagimsiz bir ilim olmasini gerektirmistir. Bagimsiz bir disiplin olarak ortaya çikisinin ikinci yüzyilina dogru yol alan sosyoloji, dün oldugu gibi bugün de toplumlarin isleyis kanunlarini tesbit etme, açiklama ve sosyal problemlere çözüm getirme rolünü devam ettirmektedir. Bu kitap Türk toplumunun dün, bugün, yarin sürecindeki olgusunu tesbit ve açiklamada bir rol icra edebildigi takdirde görevini yerine getirmis olacaktir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yılı
2011
Sayfa Sayısı
551
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789758646425
Ortalama Değerlendirme »