Son iki asirda DIN-DEVLET münasebetleri sun’î bir hassasiyet kazanmistir. Oysa ki DIN ve DEVLET, her ikisi de tabiî ve zarûrî müesseselerdir. Ne din devleti, ne de devlet dini inkâr edemez. Bu itibarla DIN-DEVLET münasebetlerinde, bir muarazadan, hatta bir hassasiyetten söz etmek yersizdir.Devletin görevi, hükümranligiyla himaye ettigi küçük inanç gruplarina vicdanî baski uygulamadan; ana dinî grubun fitrî ve tabiî seyrini bozmayarak, ilmî seviyede ciddî ve kontrollü bir din egitimi vermektir.Din, devletlerin hayat kaynagidir. Tarihte bütün devletler din sayesinde kurulmustur. Çesitli safhalarda din ile devlet ayniyet kazanmistir. Bugün, gelisen organizasyon, dinî hayatin disinda da yüklenir olmustur. Ancak din ile devletin istirak sahalari devam etmektedir. Devletin fonksiyonlari artarken, dinin etkinligi de büyümektedir. Çogu kez üst üste çakisan bu fonksiyonlar, bir bütünlük arzetmektedir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
3. Hm. Kağıt
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yılı
2013
Sayfa Sayısı
247
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789755480312
Ortalama Değerlendirme »