Günümüz kosullarinda felsefeden ne bekleyebiliriz? Arzu, hakikat, siyaset, psikanaliz- siir- ask gibi genel, "Terörizme Karsi Savas" ve "Komünizmin Ölümü" gibi güncel kavram ve temalari ele alan bu yazlarda cevap aranan temel soru bu.Kitabin plani daha ilk yaziyla birlikte açiga çikiyor. Badiou felsefenin, her biri günümüz dünyasindan gelen güçlü saldirilara maruz kalan dört boyutu oldugunu söylüyor: Felsefe, diyor, "temelde bir siyan boyutunu içerir: Düsünme dünyanin mevcut haliyle yüz yüze geldiginde bir hosnutsuzluga kapilmiyorsa felsefe de olmaz. Ama felsefenin arzusu mantigi da içerir; yani muhakeme ve aklin gücüne duyulan bir inanci. Dahasi, felsefenin arzusu evrenselligi de beraberinde getirir: Felsefe düsünen varliklar olarak bütün insanlara hitap eder. Son olarak, felsefe risk alir: Düsünme bagimsiz bakis açilarini destekleyen bir karardir daima." Günümüzün basat felsefi yönelimleri, yorumbilgisel, analitik ve postmodern felsefeler, hakikatin yerine anlami ikame ettikleri ve kendilerini dil oyunlari çoklugunu tasvir etmekle kisitladiklari için felsefeyi felsefe yapan bu dört boyuta yönelik saldirilara karsilik vermekten acizler. Badiou bu yüzden yeni bir "felsefe üslubu" olusturmaya ihtiyaç duyuldugunu düsünüyor.Sonsuz Düsüce, iste böyle felsefi bir üslubun, siirden siyasete, sinemadan psikanalize uzanan genis bir alanda ne kadar ufuk açici olabilecegini gösteriyor. Birbirini gösteren aynalar misali çogalan genelgeçer kanaatlerin düsünme zannedildigi bir ortamda, Badiou bizi tekrar düsünmenin gücüne ikna etmeyi basariyor.
Ortalama Değerlendirme »