Bu sehrin üstünden gökkusagi eksik olmazdi ve bu gökkusagi kutsal sayildigi için herkes bu gökkusagi üzerine yemin ederdi. Gökkusagi, askti, ölümün ve dogumun taciydi. Ölümü ve dogumu ask yapan bir büyüydü. Altin kirmizisi, gümüs sarisi ve bu daglarin yesiliydi gökkusagi. Insan uzaktan baktiginda bu gökkusagina, bin bir renk görüyordu. Insanlar gökkusagini izlerlerdi sisler ve bulutlar içinde. Ve bu gökkusagi her göründügünde serin rüzgarlar eserdi, güller daha bir güzel açar, kuslarin sesi bütün dagi ve ovayi bir senfoniye çevirirdi. Dicle’nin sesi bütün Mezopotamya’da dünyanin derinliklerinden gelen hos bir ugultuydu, hele o ceylan sürülerinin bakislari, insana ölümü de dogumu da aski da unuttururdu.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2013
Sayfa Sayısı
192
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054427192
Ortalama Değerlendirme »
