Gogol, hicvini korku unsurlarindan yogurmustu; eserleri her türlü garabetin meskeni, yasam alanina dönmüstü. Cinler ve seytanlar korkutup kaçan figürler degil, ana kahramanlari olmustu. Gogol’den sonra evsiz kalan üç harflilere baslarini sokacaklari eserler veren de Bulgakov idi. Bir akrabalik bagini takip etmemizi mümkün kilan da, her türlü gotik zevatin hem Gogol, hem de Bulgakov’un eserlerinde korkuturken güldürmesiydi. Hâlâ daha olanca agirligiyla küçük in-sanlarini ezen meshur devlet bürokrasisiyle toplumsal bellekler bu iki ismin eserlerinde hesaplastilar.
Sehre sessiz sedasiz gelen müfettis ile, sehre sessiz sedasiz gelen seytamr. gözler önüne serdikleri ayniydi. En kalabalik halleriyle Mir- gorod’ta arz-i endam eden kahramanlarin, nese ve enerjilerinden bir sey kaybetmeden kendilerini Üstat ile Margarita’da bulmasi tesadüfi degildi. Tipki Ölü Canlar’m Çiçikov’unun yolculuguna Sovyet Mos-kova’sinda devam etmesi gibi. Biri digerinin yillardan ve akimlardan süzülmüs tezahürüydü.
Gogol’un mirasi birisine kalmissa, o da Bulgakov’dur.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Erdem Erinç
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
80
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051419251
Ortalama Değerlendirme »