Paracelsus’a göre üç isaretleyen vardir: Insan, Archeus ve yildizlar (Astra). Kehanetleri ve alametleri mümkün kilan yildizlarin isaretleri, seylerin “gücünü ve dogaüstü erdemini” (ubernatürliche Krafft und Tugend) göstermektedir: (bu isaretlerle) toprak fali, el fali, yüz fali (fizyonomi), su fali, ates fali, nekromansi ve astronomi gibi kehanet bilimleri ilgilenmektedir. Kehanetin ilgilendigi hermafroditler ve çift cinsiyetliler gibi canavarlar, yükselen yildizlarin biraktigi bir isaretten baska bir sey degildir; ve Paracelsus’a göre, sadece gökyüzündeki yildizlar degil, “her an, insanin fantezileri ve hayalleriyle ruhunda tipki gök kubbedekiler gibi dogan ve batan” “insandaki yildizlar” da, bedende izlerini birakabilirler, tipki hamile kadinlarda oldugu gibi, onlarin Fantasey’i fetus’un eti üzerineMonstrosische Zeichen’larini çizer.Nasil ki, hayal gücü bireyin yasam öyküsünde geri giderse, arkeoloji de tarihin seyrinin tersi yönünde ilerler, yani geriye dogru gider. Her ikisinin de temsil ettigi sey, geri çekilmeyen bir gerileme gücüdür, ancak [bu güç], tipki travmatik nevroz gibi, yok edilmez kalan bir kökene dogru gerilemez, ama tam aksine, gelecekteki geçmisin zamansalligina göre, (bireysel ya da kolektif) tarihin, ilk kez erisilebilir hale geldigi bir noktaya dogru geriler.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Betül Parlak
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
163
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786056321672
Ortalama Değerlendirme »