“Çünkü sen Süleyman’i görmedin/Kuslarin dilini nereden bileceksin?” diyen Sühreverdi’nin, “konusan yalniz Hakikat’tir” diyen Bediüzzaman’in, “ayriliga ulassaydik, ona kendi acisini tattirirdik” diyen Ibn Arabi’nin, “üzüm sarhoslugu degil benim sarhoslu-gum/benim sarhoslugumun sonu yok” diyen Mevlana’nin, “mantiku’t-tayrin lugat-i mutlakindan söyleriz” diyen Niyazi Misri’nin, “teknolojik burjuva uygarligi, bir protezler medeniyetidir, insanlarin ruhlarini sakatliyor, onlara protezler takmaya çalisiyor” diyen Tarkovski’nin, “düsünme, yüzyillardir kutsanan aklin, düsünmenin önündeki en büyük engel oldugunun anlasildigi yerde baslar” diyen Heidegger’in, “sessizlik söylenmeyeni içermez, söylenemeyeni de kusatir” diyen Guenon’un, “Islam, insanla Allah arasinda bir vuslattir” di-yen Schuon’un, “zaman gerçek yargilayicidir” diyen Peter Handke’nin, siiri, ask gezegeni olan ve Hz. Yusuf’un makami oldugu söylenen Venüs’ten alan Sezai Karakoç’un, özetle, “pi-lav yiyip Mesnevi okuyarak” bir medeniyeti insa eden Dogulu-Batili bütün bilgelerin, azizle-rin ve sairlerin izinde bir yolculuk… Sadik Yalsizuçanlar, bu okumalarindan süzülen sözün, sessizlige çikisini öykülüyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2008
Sayfa Sayısı
256
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789752695092
Ortalama Değerlendirme »