Küresellesmenin azgin dalgalari arasinda sanat teknesini yüzdürmek her geçen gün zorlasiyor. Neoliberal aglara tutunan (yakalanan) sanatçi suyun üstünde kalabiliyor bir tek. Aleni bir akreditasyon sistemi isliyor sanat ortaminda. Soru su: Sanat sahnesi, ekonomik sömürü için çalisan bir üretim birimi mi?"Neoliberalizmin en can alici noktasi, kendini köktencilige teslim ederek bütün üretimin temelini sayisal degere (ve sermaye birikimi ile azami kâr zorunluluguna) dayandirmasi. Sayi toplumun tek kurucu ögesi haline geliyor; bu da neoliberalizmi özü itibariyle, sadece bir seyi benimseyen (bir kutsal kitap, bir Tanri imaji) diger rejimlerden ayirt edilemez kiliyor.Köktenci olan her sey gibi neoliberalizm de korkudan besleniyor. Korktugu sey ise kendi itici gücü ve ütopik ideali: özgürlük. Baskici liberalizm kendi ideallerine dogrudan bakmaya korkuyor. Yaraticiliga gem vurmak için kati özel mülk yasalari üretip duruyor. Özgürlükten, kendi insanindan, kendi toplumundan, daha da fenasi kendi türünden (insandan) duydugu korkuyu maskelemeye hizmet eden yasalar..."(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Albina Ulutaşlı
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
245
Kapak Türü
-
ISBN
9789758686834
Ortalama Değerlendirme »