Böylece, nice yilar sonra, kendimi dogdugum kentte buldum. Çocukluk, sonra yumurcaklik, sonra delikanlilik çaginda binlerce kez içinden geçtigim genis meydanda ayakta durmus, hiçbir heyecan duymuyordum; tam tersine, (demir baslikli bir atliya benzeyen) damlarin üzerinden bakan bir çan kulesinin egemen oldugu bu meydanin, bir kislanin genis talim alanini animsattigini, eskiden Macarlarin ve Türklerin saldirilarina karsi bir kale görevi üstlenmis bu Moravya kentinin askeri geçmisinin, meydanin yüzüne onulmaz bir çirkinlik damgasi vurdugunu düsünüyordum.-
Ludvik, bir süredir uzak kaldigi kiz arkadasi Marketa’dan bir mektup alir. Marketa, hayatindan memnun oldugunu ve Bati’da devrimin pek yakinda gerçeklesecegini yazmaktadir. Kendisini özlemedigi için Marketa’ya kiz Ludvik, bir kartpostalin arkasina,“Iyimserlik, insanoglunun afyonudur! Saglikli ruh, hiyarliktan baska bir sey degil. Yasasin Trokçi!” yazar ve kiza gönderir. Ludvik’in “saka” olsun diye yazdigi bu üç cümle, hem Komünist Parti’den, hem de üniversiteden atilmasina, toplumdan dislanmasina yol açacaktir.
Milan Kundera’nin 1967’de yayimlanan ilk romani Saka, sosyalist Çekostovakya’nin alayci bir elestirisiydi. Bir süre sonra Kundera’nin tüm yapitlari yasaklanmis, kendisi de yurttasliktan çikarilmisti. Saka’nin ilk yayinlanisindan bu yana kirk yil geçti. Zamaninda politik göndermeleriyle öne çikan bu çarpici ask ve intikam romani, bugün de, her kalici yapit gibi, insan varolusunun evrensel temalarina isik tutmayi sürdürüyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Zehra Gençosman
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
11. Baskı
Basım Yılı
2018
Sayfa Sayısı
352
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750726651
Ortalama Değerlendirme »