I. Alaeddin Keykubad ve II. Giyaseddin Keyhüsrev dönemlerinde vezir ve basmimar olarak görev yapan ve Selçuklu idaresinde çok büyük söz sahibi olan Sadeddin Köpek ölmeden önce en son sunlari zikreder: “Onlar, beni tahta layik görmediler. Asagiladilar. Bulduklari her firsatta arkamdan konustular. Bunlarin hepsinden haberdardim. Hakkim olandan beni uzaklastirmayi kendilerine vazife addetmislerdi. Hasimlarimi iskenceden geçirirken, danalar gibi bögürdüler. Gözlerini oyarken agladilar, közlerken, daglarken… Derilerini yüzerken bana biat ettiklerini bildirdiler. Ben ilahi adaleti saglamak üzere Tanri tarafindan görevlendirildim. Bizim olanlari muhafaza etmeye memur kilindim… Senin rizkini veren de benim, o rizki muhafaza eden de...” Iste Sadeddin Köpek, devlet kademelerinde ne kadar yetismis bürokrat, ne kadar degerli komutan varsa, hepsini iskencelerle ortadan kaldirmis, yargi mensuplarini sindirmis, hayatina dokunmadigi zevati da kösesine çekilmeye mecbur etmisti. Bir tek adam, düsman ordularinin yapamadigi tahribati nasil yapabilirdi? Bir tek adam göz göre göre ülkeyi güç durumlara nasil sokabilirdi? Anadolu’yu, Mogol istilasina hazirlayan Vezir Sadeddin Köpek ve ortadan kaldirdigi nice masum insan… Bu korkunç adamin adini telaffuz etmek, okuyacaginiz bu kitapla size de yasak olacak
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
304
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055218089
Ortalama Değerlendirme »