“Sesi olmayan bir agzim oldugunu bilmiyordum. Sessizligimin ne kadar yirtici oldugunu. Benim degildi o ses. Konusan ben degildim. O yükselen alçalan, çözülen, firil firil dönen ve çikis arayan haykirislar benim olamazdi. Sözcükler yuvarlanip yerlere düsüyordu ve ben nasil olup da hep birlikte bas asagi, asagi, asagi düstügümüzü anlayamiyordum. Yeryüzünün neresinde bulundugumu bilmiyordum. Içimi bulandiran nefretle kapiyi dövüyordum ve ellerimle bogmak, öldürmek istiyordum onlari. Sadakatin yalnizca iyimserlik ve umuttan ibaret oldugunu böyle, kanatlarim atese tutularak ögrendim.”
Ihanetin en ugursuzunu yasayan Azra, tutkuyla baglandigi, saplantili hatta bencilce bir askla sevdigi Ferda ve ihanet nesnesi üçüncü kisi. Bir ask-nefret ikilemi içinde, üçlü bir iliskinin girdabinda savrulan insanlar; çözümsüzlügün, ikiyüzlülügün, aska tutsakligin yakici çemberine kistirilmis üç kisi. Yasamin kiyisinda çözümsüz kalan Azra, her sey bittiginde belleginin isiginda simdiyle geçmis arasinda gidip gelir ve dehset verici bir sonla biten hikâyesini sayfalara döker. Yasamla ölümün kesisme noktasindan geçmise bakarken ihanetin mi sadakatin mi zor oldugunu sorgulatir okura. Günümüz iliskilerinin çikmazlarini, yerlesik kurallarin geçersizligini, kadinla erkek arasindaki tutku baglarini ustalikla isleyen Inci Aral, modern zamanlarin asklari üzerinde düsünmeye zorluyor hepimizi.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
296
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054927128
Ortalama Değerlendirme »