Virginia Woolf’un edebiyat alanında ilk çalışmaları 1900’lerin başından itibaren gazetelerde yayımlanmaya başladı. Romandan önce öyküyle edebiyat dünyasına adım atan Woolf’un, sonrasında romanlarında sıkça yer vereceği, uygulayacağı bilinçakışı tekniğinin ayak sesleri bu öykülerinde hissediliyordu.
Bu kitabın başında yer verdiğimiz “Phyllis ve Rosamund”un, Virginia Woolf’un ilk öyküsü olduğu düşünülüyor. Kitabın sonundaki “Kaplıca” ise ölümünden kısa bir süre önce, 1941’de tamamladığı son öyküsü. Bu iki öyküyü ve aralarında kalan ve 35 yıllık yazarlık sürecinde yazdığı etkileyici öyküleri okumak yazarın öykücülüğündeki gelişmeyi göstermesi bakımından ilginç bir deneyim.
“Hayatı herhangi bir şeyle kıyaslamak istersek onu saatte yüz kilometre hızla metronun içinde savrulmaya benzetebiliriz – öbür uca vardığımızda saçlarımızda tek bir toka bile kalmaz. Postanede mektup kutusunun deliğinden içeri atılan ambalajlı paketler gibi tepetaklak düşeriz çirişotu tarlalarına. Yarış atlarının kuyrukları gibi geriye savrulur saçlarımız. Evet, bu, hayatın hızını ifade ediyor sanırım, sürekli boşa harcananları ve onarılanları, bütün bunlar öylesine sıradan, öylesine gelişigüzel ki...”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
İlknur Özdemir
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yılı
2019
Sayfa Sayısı
224
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786058017894
Ortalama Değerlendirme »