Çalisan çadirlar, müsteri çagirmak için, kapi önlerinde, avlayici numaralarini gösteriyorlardi. Tek koldan gelen sehir halki, çadirlarin arasinda bir anda yitiveriyordu. Kursuni çadirlar (panayir çadirlari) gözleri dönmüs; agzi köpük içindeki, çok mideli biçimsiz bir canavari andiriyordu.
(Kitabin Içinden)
Toplumcu edebiyatimizin köklerinden ve en güçlü çinarlarindan Adnan Özyalçiner, kendisini “küçük öykücü“ olarak tanimlar. Hayatin temel çelismelerini, “küçük insan“in dünyasindaki yansimalariyla bulup anlatan bu öyküler, son derece yogunlastirilmis bir gerçekligi içerir ve bu bakimdan “atom çekirdegi“ gibidir. Anlatilan olaylar, insanlarin, çevrelerindeki insanlarla, nesnelerle, bir bütün olarak dünyayla olan iliskilerinin anlasilmasi için bir çerçeve sunarlar. Her öykü, bir çatisma üzerine kurulur ve bu çeliskili yapi, hayati hareket içinde yansitir. Ama Özyalçiner, “sokakta ayna gezdiren“ bir yazar degildir. Görünüsün ardinda olup bitenleri, gerçekligin içsel zenginligini, görüntü yitip gittikten sonra da sürüp giden izleri görür ve gösterir. Kimi zaman ince bir ironi, kimi zaman dügümlenen bir aci, ama her zaman iyimserlik ve gelecege güven duygusu tasiyan bu öyküler, tanimak, degismek ve degistirmek isteyenlere sesleniyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
3. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
191
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789756865590
Ortalama Değerlendirme »