Kulagima durmadan yürü diye fisildayan, gittikçe ugultuya dönüsen, mensei belirsiz bir ses çaliniyordu. Gökyüzü pusunu üzerime kusuyor, beni yutmaya yelteniyordu. Boyun egmek, geri dönmek yoktu. Yolu bir çaprazina, bir dikine dilimledim. Sonunda bitap düsüp bir merdivenin basinda durdum. Çöksem oldugum yerde uyuyacak, sogugun ikide bir dürten dikenli ellerinde yigilip kalacaktim. Artik bir evim yoktu ama bir okulum vardi. Ailemi yeni arkadaslarimdan kuracak, atanmislarla degil, seçilmislerle mutlu mesut yasayacaktim.
Börege pudra sekeri ister misin? Ertürk Yöndem, Lenin’i döver mi? Kim otlu peynir kokuyor? “Bekâret esaret”, yarim yarim hatiralar, ögrenciler, gazeteciler... Kim dans eder ki komparsitayla? Sehrin yokuslari, çikmaz sokaklari... Yalniz misin sen oralarda? Genç bir kadin evden kaçiyor, kalin fitilli kadifesi kirden üzerine yapismis, kasi-biyigi gür Pala Hayriye bu... Figen Sakaci, doksanli yillarda üniversiteye baslayan Hayriye’nin kirkli yaslara kadar yasadiklarini anlatiyor.
Pala Hayriye, neseli, meydan okuyan, direnen bir kadinin hikâyesi... Figen Sakaci, Bitirgen’le basladigi büyüme hikâyesine Pala Hayriye’yle devam ediyor.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
5. Baskı
Basım Yılı
2017
Sayfa Sayısı
175
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750512711
Ortalama Değerlendirme »