Yüzbasi Sait Bey bütün hüznünü ve sitemini içine bastirarak, “Eeee hanim, ben geldim. Bunca ayriliktan sonra bir hos geldin demek bile yok mu bize..?” dedi gülümseyerek. Fatma Hanim, o yüregi kocaman Osmanli anasi, soguk yüzünü Sait Bey’e döndü ve, “Sen benden nasil ‘hos geldin’ beklersin? Hos mu geldin ki bey!? Hos mu geldin ki…? Sen Balkanlarda, üç buçuk soysuzun önünde, koskoca Osmanli ordusunu perisan eden kumandanlardan biri degil misin? Bu sifatinla sen benden nasil hosluk ve muhabbet beklersin söylesene?” Birden her sey durdu. Zaman sanki islemez oldu. Soguk bir hava kapladi ortaligi. Simdi her seyin nedeni anlasiliyordu. ... Yüzbasi Sait Bey, adeta dondu kaldi. Gözleri yaslarla doldu. Hakliydi hanimi, hem de çok hakli. Bir müddet sonra kendine geldi ve, “Haklisin hanim, hem de çok haklisin.” dedi mahcup bir eda ile. Ve sonra da ekledi, “Insallah bir gün, o bozgunun kara lekesini temizlemis Osmanli subayi olarak çikarim karsina!”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2010
Sayfa Sayısı
96
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786053700418
Ortalama Değerlendirme »