Ideolojik saplanti sendromlarini bir taraf birakacak olursak görülen, Osmanli’nin gerilemege basladigini fark ettigi zaman diliminden itibaren öne çikan kendi içinde disaridan aktardigi gelismeleri öne çekerek ama sekilcilikte karar kilan bir hareket tarzidir.
Özellikle, bize göre, adindan baslayan yanlislik, degisimin ve gelisimin müesseselerin alinmasiyla gerçeklesecegi görüsüne baglandigindan, saplantili olarak kültürel ve toplum yapilarindaki inanç farkliliklarinin göz ardi edilmesine yol açmistir. Kaybedilen savaslarin da verdigi baski ile sekilci degisikligin ilk hedefinde askerî kurumlar olmustu. Sonrasinda hukuk, genel egitim ve nihayet siyaset sahasindaki arayislarin temelinde, derinligine tespitlerden çok, sekille baglantili çözümlerden medet umulacakti. Esas itibariyle “tepeden inmeci“ bir arayistir ortaya konulan. Böylece seçkin azinlik, görüsleri ve inançlari istikâmetinde, otoriteyle halkini ehlilestirirken demokrasi söylemini de dilinden düsürmeyecektir. Sözde yasatilan demokrasinin il adimlarini atmak bile neredeyse yarim yüzyillik bir zamana vabeste olacaktir. Sonrasinda, yani bugün, hâlâ yasanilan demokrasinin seklî müesseselerinden bir adim öte çiktigimizda partilerimizin bünyeleri ve tek adamlik sendromu dolayisiyla ne kadar demokrasi ile iç içe bulundugumuzun tartisilabilir olmasi kaçinilmaz olacaktir.
(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
375
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054599349
Ortalama Değerlendirme »