Dünya petrol kaynaklarinin üçte ikisini barindiran Ortadogu, 1990-91’de basinda Rusya’nin bulundugu revizyonist sosyal-emperyalist blokun dagilmasi ve özellikle ABD’nin 2001’den bu yana Islam halklarina saldirisiyla yeni bir döneme girmis bulunuyor. Dünyanin, görünürde yenilmez biricik süper devleti ABD, son on yildir Ortadogu’nun esas olarak Müslüman halklarina ve direnisçi güçlerine karsi sürdürmekte oldugu vahsi savasi daha üst bir düzeye yükseltmis bulunuyor. Amerikan neo-fasistleri bu yolla, emperyalist rakipleri karsisinda daha elverisli bir konum elde etmeyi (Avrasya’ya egemen olma), Israil’in “güvenligi“ni pekistirmeyi ve bölgenin petrol, dogal gaz ve diger hammadde kaynaklarini kendi tekellerine almayi kurmuslardi. Ama onlar yutabileceklerinden daha büyük bir lokmayi isirmis bulunuyorlar. Varolan devasa güç dengesizlige ragmen bölge halklari ve onlara önderlik eden direnis örgütleri, çok büyük özverilerle yürüttükleri bu esitsiz savasta Yanki emperyalistleri ve onlarin ortak ve usaklarina agir darbeler indirdiler ve indirmeye de devam ediyorlar. Devrimci bir önderlikten yoksun olan bu halklar, objektif olarak, özelde ABD emperyalizmin tüm insanligi maddi ve manevi olarak, kölelestirme ve genelde emperyalizmin insanligi bir dejenerasyon ve barbarlik batagina çekme girisimine karsi direnisin en ön hattinda yer aliyorlar. Kökleri uzak geçmisin derinliklerine uzanan Ortadogu ve özellikle Ortadogu halklari bir kez daha insanlik tarihinde önemli bir rol oynamaya aday gözüküyor. Gelismelerin bence olumlu olarak yanitlayacagi soru su: Acaba Ortadogu halklarinin bu direnis süreci, emekçi insanligin uyanisina, gerçek uygarlik bayragini yükseltmesine ve onun yeni ve daha devrimci bir rönesansin esigine varmasina katki yapabilir, onun yolunu açabilir mi?“ (Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2011
Sayfa Sayısı
520
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789753441001
Ortalama Değerlendirme »